Varoluşçuluk


"İnsan, varoluşu özünden önce gelen bir varlıktır;
çeşitli koşullar içinde özgürlüğünü istemeden yaşayamayan özgür bir varlıktır."



   Bugün sizinle paylaşıyor olduğum kitap ilgili kimselerce bilinen “ Existentialisme est un Humanisme ( Varoluşçuluk Bir İnsancılıktır)” eseri.
Kitabın Önsöz'ünde belirtildiğine göre; Sartre, varoluşçuluğun ‘insancılık’ olduğunu göstermekten çok, ne olduğunu açıklamaya ve savunmaya çalışmış bu eserde. Bundan ötürü, eseri ‘Varoluşçuluk’ diye çevirmeyi uygun bulmuşlar.
İlk bölüm Sartre’ın yöneltilen çoklu eleştiriler sonrasındaki yanıtlarından oluşuyor. Sonrasında da Pierre Naville ile bir tartışmasına yer verilmiş. Diğer iki bölüm de varoluşçuluğun daha iyi anlaşılmasına dair çevirilerden oluşuyor.

    Ben Sartre'ın üzerinde en çok konuşulan romanı olan Bulantı'yı okumaya başlamadan önce biraz yardımı olacağını düşünerek okudum bu kitabı. Eğer sizin de böyle bir planınız varsa ya da Sartre'ın Varoluşçuluk'unu merak ediyorsanız kesinlikle okumanızı önerdiğim bir kitap.



    Belirttiğim gibi ilk bölüm Sartre'ın verdiği konferansın yazılı hali (Varoluşçuluk Bir İnsancılıktır)
Çeşitli başlıklar halinde bir anlatı görüyoruz. Hepsi eleştirilere birer yanıt, yorumlara birer açıklama.

Tanrı Tanımaz Varoluşçuluk
"Varoluş, özden önce gelir. İyi ama ne demektir bu? Şu demektir: İlkin insan vardır; yani insan önce dünyaya gelir, var olur, ondan sonra tanımlanıp belirlenir, özünü ortaya çıkarır."

Varoluşçuluk İyimser Bir Öğretidir
"Varoluşçuluğa göre insanın yazgısı (kaderi) kendindedir. Gerçek varoluşçuluk umudun ancak eylemde bulunduğunu, kişiyi yaşatacak tek şeyin edimleri olduğunu öne sürer; ama buna dayanarak varoluşçuluğu insanın cesaretini kırmaya ve hareketten alıkoymaya yeltenen bir felsefe saymak yanlıştır."

Descartesçı Öznellik ile Varoluşçu Öznellik
"...başkaları kendini zeki, kötü, kıskanç saymayınca gerçekten zeki, kötü, kıskanç olamıyor; ama sayınca da sahiden öyle oluyor. Yani kendisiyle ilgili bir gerçeğe varması için başkalarından geçmesi gerekiyor."


    Kitabın bu kısmında Sartre'ın bu öz ve özden önce gelme meselesine, insanın varoluşuna dair  pek çok argüman yer almakta.

    İkinci Bölüm ise Jean Paul Sartre ve P.Naville arasındaki varoluşçuluk tartışmasına yer veriyor. Burada yine oldukça derinlemesine bir anlatı yer almakta. Konular başlıklar halinde ele alınarak devam edilmiş.
Benim bu bölümde altını üstünü her yanını çizdiğim bir başlık var ki o da "Bilimsel Doğruluk"

    Üçüncü Bölüm Laffont Bompiani'nin bir yazısından oluşmakta. Kitabın en sevdiğim bölümü olduğunu söyleyebilirim. Varoluşçuluğa "Varoluşçuluk Bir İnsancılıktır" meselesine özünden yaklaşarak kısa bir açıklama sunulmuş.

    Dördüncü ve son bölüm ise Gaetan Picon'un Sartre'ı anlatmasıyla son buluyor.

    Oldukça açıklayıcı, dopdolu ve çok faydalı bir kitap olduğunu söylemeliyim. Yukarıda da belirttiğim gibi Sartre'ın felsefesine giriş yapmayı düşünüyorsanız harika bir başvuru kitabı olacak sizin için. Umarım Sartre ile tanışmak aklınızda yoksa bile yazımı okuduktan sonra merak etmeye başlamışsınızdır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bir Gürgen Dalıyım

Kemal Tahir - Yorgun Savaşçı

Bizim Büyük Çaresizliğimiz (Film)